Uluslararası platformlarda krize dönüşen yapay zeka kullanımının riskleri, Türkiye'nin dış ilişkilerinde önemli bir gündem maddesi haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BRICS Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, yapay zekanın dünyadaki etkisine vurgu yaparak, bu teknolojinin “tahakküm aracı” haline gelmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. BRICS ülkeleri, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşuyor ve bu zirve, dünya politikasında öne çıkan güç dengeleri açısından büyük önem taşıyor.
Fidan, yapay zekanın giderek yaygınlaştığı bu dönemde, küresel güvenliği tehdit eden unsurlar arasında yer aldığını dile getirdi. Özellikle büyük güçlerin bu teknolojiyi askeri ve stratejik bir avantaj elde etmek için kullanma çabalarının, dünya barışı için büyük riskler oluşturduğuna dikkat çekti. Yüzlerce milyon insanı etkileyebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahip olan yapay zeka, hızlı bir şekilde gelişmekte ve bu gelişim etkin bir denetim mekanizması olmaksızın gerçekleşmektedir. Bakan Fidan, bu durumun dünya genelinde eşitsizlik oluşturabileceğini ve çatışmalara neden olabileceğini ifade etti.
Yapay zekanın, insan hayatına entegrasyonunun artmasıyla birlikte, bazı ülkelerin diğerlerine göre avantaj sağlaması, uluslararası arenada rekabeti derinleştiriyor. Yetenekler ve veri paylaşımı konusunda dengesizlikler oluşmakta ve bu da tırmanan jeopolitik gerilimleri tetiklemektedir. Fidan, bu noktada uluslararası işbirliklerine ve standartların oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Aksi halde, yapay zekanın kimi kötü niyetli aktörler tarafından istismar edilip insanlık adına tehdit oluşturabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
BRICS Zirvesi, ülkelerin ortak güvenlik ve ekonomik çıkarlarını tartışmak için önemli bir platform sunuyor. Bu bağlamda, Bakan Fidan, yapay zeka alanında uluslararası bir düzenleme ve denetim otoritesinin oluşturulması gerektiğine işaret etti. Ülkeler arasında işbirliğinin artırılması, bilgi ve kaynak paylaşımının sağlanması konularında çağrı yaptı. Türk Dışişleri Bakanı, yapay zeka konusunda adil ve eşit yaklaşımın önemine vurgu yaparak, bu teknolojinin gelişimi sırasında toplumların ve bireylerin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Zirve kapsamındaki görüşmeler ve tartışmalar, dünya çapında eylem planları geliştirmek ve yapay zekanın sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için kritik bir fırsat sunuyor. Dışişleri Bakanı Fidan, bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini ve tüm ülkelerin bu konuda aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Yapay zeka, gelecekte belirsizlik yaratmadan, insanlığın menfaatine hizmet etmesi gereken bir alan olarak tanımlandı.
Sonuç olarak, BRICS Zirvesi’nde yapılan bu kıymetli değerlendirmeler, yapay zekanın yönetimi ve denetimi konusunda global bir bakış açısının geliştirilmesine zemin hazırlıyor. Bakan Fidan’ın yapmış olduğu vurgular, tüm ülkelerin bu yeni teknolojinin geleceği üzerine düşünmeye açılan bir kapı aralıyor. Yapay zekanın doğru bir şekilde yönlendirildiği takdirde insanlık için faydalı bir araca dönüşebileceği, ancak bunun için toplumsal ve uluslararası bir çaba gerektiği mesajı bu zirvede net bir şekilde dile getirildi.
Bakan Fidan’ın açıklamaları, önümüzdeki dönemde yapay zeka karşısında nasıl bir tutum sergileneceği konusunda önemli bir tartışma başlatacak gibi görünüyor. Yavaş ama etkili bir dönüşüm sürecini yönlendirmek ve her alanda örnek teşkil edecek uygulamaların hayata geçirilmesi, uluslararası işbirliğinin en önemli gerekliliklerinden biri haline gelecek.