Türkiye, son yıllarda ticaretini geliştirmeye yönelik stratejik adımlar atarak komşu ülkelerine olan ihracatını büyük oranda artırmayı başardı. Özellikle coğrafi konumu ve kültürel bağları, Türkiye’nin komşu ülkelerle ekonomik ilişkilerini güçlendiren en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin ihracatında yakalanan bu büyüme, sadece ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerin de geliştirilmesine olanak tanıyor.
Türkiye'nin komşu ülkeleri arasında yer alan İran, Irak, Suriye ve Gürcistan gibi ülkeler, son raporlara göre ihracatta belirgin bir artış göstermiş durumda. Özellikle Irak pazarı, Türkiye'nin en büyük pazarlarından biri haline gelirken, sektör bazında değerlendirdiğimizde en fazla ihracat yapılan ürün gruplarında inşaat malzemeleri, otomotiv ve gıda ürünleri öne çıkıyor. 2023 yılında Türkiye'nin Irak'a gerçekleştirdiği ihracat, bir önceki yıla göre %25 oranında bir artış gösterdi. Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırırken, aynı zamanda iki ülke arasındaki ekonomik bağların bu denli güçlenmesi, diplomatik ilişkileri de olumlu yönde etkiliyor.
İran ile olan ticaret ise, enerji ürünleri ve doğal gaz gibi alanlarda büyük bir paya sahip. Türkiye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını İran’dan karşıladığı düşünülürse, bu iki ülke arasındaki ticaret ilişkisi yalnızca ekonomik anlamda değil, siyasi anlamda da önem taşımaktadır. Geçtiğimiz yıl, Türkiye'nin İran'a olan ihracatı %30 oranında bir artış gösterdi ve bu da iki ülke arasındaki işbirliğinin derinleşmesi için zemin hazırlıyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin genel ihracat rakamlarında bu yıl orta vadeli bir hedef belirlenmiş durumda. 2023 yılında toplam ihracatın bir bölümünü komşu ülkeler üzerinden gerçekleştirmeyi planlayan ekonomik yetkililer, Türk ürünlerinin bu pazarlarda daha fazla yer bulabilmesi için çeşitli stratejiler uygulamaktadır. Bu bağlamda, kamu ve özel sektör iş birliği ile yürütülen projeler desteklenirken, ihracatçıların rekabet gücünü artırmak amacıyla çeşitli teşvikler de sağlanıyor.
Özellikle, komşu ülkelerde Türk ürünlerinin görünürlüğünü artırmak için ticaret heyetleri ve fuar organizasyonları gibi girişimlerin artması dikkat çekiyor. Bu tür etkinlikler, yerel pazarlarda Türk markalarının tanınmasını sağlarken, aynı zamanda iş ilişkilerinin de derinleşmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca, dijitalleşme süreçlerinin hız kazanması, e-ticaret yoluyla da yeni pazarlara ulaşma imkanı sunuyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin bu ivmeyi devam ettirmesi halinde, önümüzdeki yıllarda komşu ülkelerde daha fazla pazar payı elde edebileceğini öngörüyor. Özellikle gün geçtikçe dönüşen ekonomik dengeler, Türk iş dünyası için fırsatlar sunarken, uluslararası alanda rekabet edebilme kabiliyeti de artmaktadır. Türkiye’nin komşularına ihracatındaki bu olumlu görünüm, yalnızca ekonomik ilişkilere değil, aynı zamanda dostluk ve iş birliğine yönelik bir sinyal olarak da değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin komşu ülkelerine yönelik ihracatının artışı, birçok açıdan önemli bir gelişim sergilemektedir. Hem ekonomik hem de siyasi ilişkilerin gelişmesine olanak tanıyan bu süreç, Türkiye’nin regional bir güç olma hedefine katkıda bulunmakta ve uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasını sağlamaktadır. Türkiye'nin bu alandaki çabaları, gelecekte daha güçlü bir ticaret ağının kurulmasına ve bölgesel iş birliğinin artırılmasına zemin hazırlayacaktır.