Eski Başkan Donald Trump, son basın toplantısında ülke gündemini bir kez daha sarsacak açıklamalarda bulundu. Trump, görev süresi boyunca gerçekleştirdiği reformların önemine vurgu yaparak, bu değişimlerin 100 günde 100 yılın en büyük dönüşümü olduğunu ifade etti. Ekonomik kalkınma, dış politika, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi bir dizi alanda yapılan köklü değişikliklerin önemine dikkat çeken Trump, bu reformların Amerika’nın geleceği için ne denli kritik olduğunu vurguladı. Türkiye ile olan ilişkilerin de bu dönemde büyük bir ivme kazandığını belirtti.
Trump, yeni politikaları sayesinde işsizlik oranlarının düştüğünü ve yeni iş olanaklarının arttığını belirtti. Özellikle sanayi ve teknoloji sektöründeki yatırımların hız kazanmasıyla birlikte, Amerikalıların daha fazla iş bulduğunu dile getirdi. Yüz binlerce yeni iş imkanı yaratıldığı iddialarını destekleyen görseller ve istatistiklerle konuşmasına devam eden Trump, "Yüksek teknoloji ve üretim alanına yaptığımız yatırımlar, ülkemizi dünya ekonomisinde daha rekabetçi kılıyor," dedi.
Özellikle Covid-19 sonrası toparlanma sürecinde yapılan teşvik programlarının, mali istikrarı sağladığını ve girişimciliğin önünü açtığını vurgulayan Trump, “Bizim dönemimizde iş gücü katılım oranı önemli ölçüde arttı. İnsanlar yeniden işe dönmekte ve Amerika’nın iş gücü potansiyeli geçmişe oranla daha güçlü hale geldi,” ifadelerini kullandı. Trump, ayrıca yerli üretimi destekleyici politikaların da devreye alındığını ve bu durumun ekonomiye büyük katkı sağladığını belirtti.
Trump, dış politika alanında gerçekleştirilen önemli adımlara da değindi. "Amerika, yeniden dünyada lider bir ülke haline geldi," diyen Trump, özellikle Çin ve Rusya ile olan ilişkilerde sağlanan ivmenin önemini vurguladı. Bu yeni politika ile birlikte, Amerika’nın uluslararası alandaki etkisinin arttığını ve daha güçlü bir müzakere pozisyonuna geçtiğini söyledi. Ayrıca, NATO ile ilişkilerin güçlendirilmesini ve uluslararası ortaklarla yapılan iş birliğinin artırılmasını elem alanında yaptığı belirtildi.
Trump, “Yeni protokoller sayesinde, hem ticaret anlaşmalarımızı güçlendirdik hem de müttefiklerimizle ortak hareket etme yeteneğimizi artırdık. Artık Amerika, müttefikleriyle daha güçlü bir iletişim ve iş birliği içinde,” dedi. Bu bağlamda, Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Trump, "Türkiye ile olan ilişkilerimiz geçmişe oranla daha sağlam ve stratejik," açıklamasında bulundu. Türkiye’nin, hem ekonomik hem de askeri alanlarda önemli bir partner olduğunu vurguladı.
Sağlık alanında gerçekleştirdikleri değişimlerin de altını çizen Trump, "Bugüne kadar yapılan en büyük sağlık reformlarını hayata geçirdik. Özellikle Covid-19 aşısının hızla geliştirilmesi ve dağıtımı konusundaki çalışmalarımız, toplum sağlığını büyük ölçüde koruma altına aldı," dedi. Bu süreçte sağlık sigortası sisteminde yapılan iyileştirmelerin de, Amerikalılar arasında daha kapsamlı bir sağlık hizmeti sunumunu sağladığını ekledi.
Sonuç olarak, Trump’ın 100 günde gerçekleştirdiği değişiklikler dünyaca tanınan bir lider olarak yeniden sahneye çıkmasını sağladı. Trump, gelecekte de bu politikaları sürdüreceğini belirterek, “Amerika’yı yeniden büyük yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı. Seçim dönemine yaklaşırken, bu tür reformların yeni bir siyasi stratejinin parçası olup olmadığını ise zaman gösterecek. Ancak Trump’ın etkisi, Amerika’nı güçlendirmeye yönelik eylemleri ve ülke içindeki değişimleri dikkatle izlenen bir konu olmaya devam edecek. Bu bağlamda, Trump’ın sağlık politikaları, dış diplomasi ve ekonomik reformları, gelecekteki seçimler üzerindeki etkisi açısından büyük önem taşıyor.