Eski Amerikan Başkanı Donald Trump, Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan’a yönelik sert bir eleştiride bulundu. Trump, Khan’ı "dünyanın en kötü belediye başkanlarından biri" olarak nitelendirdi. Bu açıklama, Trump'ın sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda yer aldı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. Açıklamanın ardından birçok kişi sosyal medyada bu konuda görüşlerini paylaştı, bazıları Trump'ı desteklerken bazıları Khan'a sahip çıktı.
Trump’ın bu çıkışı, Londra’nın son yıllarda yaşadığı sorunların üzerine bir tuz biber ekti. Özellikle Londra'daki güvenlik sorunları ve suç oranlarının artışı, Khan’ın yönetimini eleştirenlerin sıklıkla gündeme getirdiği konular arasında. Trump, 2016 yılında başkan seçildikten sonra Londra'da düzenlenen bir terör saldırılarının ardından Khan’ı eleştirmişti. O dönemde de benzer bir dille Khan’ın görevde olduğu süre zarfındaki performansını sorgulamıştı. Trump, Khan’ın iflas eden şehir altyapısı ve artan suç oranları karşısında yetersiz kaldığını savunarak, Londralıların daha iyi bir yönetim hak ettiğini belirtti. Londra’nın yanı sıra diğer büyük şehirlerde de benzer endişeler dile getiriliyor; bu durum, dünya genelindeki birçok liderin kendilerine karşı yükselen eleştirilerle başa çıkmasına sebep oluyor.
Sadiq Khan, Trump’ın eleştirisine hemen yanıt verdi. Khan, Trump’ın ifadelerini "kandırmaca ve yanıltmaca" olarak nitelendirerek, Londra’nın kozmopolit yapısını ve toplumun farklı kesimlerine sunduğu fırsatları vurguladı. Khan, Londra'nın uluslararası bir şehir olduğunu ve her kesimin eşit bir şekilde temsil edildiğini savundu. Ayrıca, son zamanlarda Londra’daki suç oranlarının düşüşünü de hatırlatarak, bu konuda attığı adımları açıkladı. Khan, toplum güvenliği konusunda çeşitli projeler ve işbirlikleri geliştirdiğini de sözlerine ekledi.
Trump’ın sert çıkışına sosyal medya üzerinden yanıt veren Londralılar, farklı görüşlerle Kahn’a destek verip vermemek konusunda ikiye bölündü. Bazı kullanıcılar Trump’ın tarihsel bağlamda haklı olduğunu savunurken, diğerleri Khan’ın verdiği hizmetin zengin bir diversite sunduğunu ve bu bağlamda eleştirinin temelsiz olduğunu belirtti. Londra'nın kozmopolit yapısı, uluslararası medyanın da dikkatini çekti ve bu seçim döneminin bir parçası olarak kabul edildi.
Trump’ın bu çıkışı, aynı zamanda siyasi arenada da çalışan stratejiler açısından dikkate değer. Zira, özellikle Trump gibi figürlerin sert eleştirileri, yerine oturduğu siyasi hareketin daha fazla destek bulmasına ve kendi tabanını konsolide etmesine yardımcı olabiliyor. Dolayısıyla, Londra gibi büyük bir şehrin başkanının eleştirilmesi, sadece yerel değil, uluslararası siyaset alanında yankı uyandırmaktadır.
Sonuç olarak, Trump’ın Sadiq Khan’a yönelik eleştirileri, Londra’nın son yıllardaki yönetiminde yaşanan başlıca sorunların gün yüzüne çıkarılmasına vesile oldu. Bu tür eleştirilerin, yalnızca siyasi atmosferde değil, aynı zamanda kamuoyunun sosyal dinamikleri üzerinde de etkisi olacağı düşünülüyor. Londra’nın geleceği ve Khan’ın yönetim anlayışı bu tartışmalarla şekillenecek gibi görünüyor.