Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde, ulusun iradesini temsil etmek amacıyla kuruldu. 105 yılı geride bırakan TBMM, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve demokratik hayatının en önemli taşlarından biridir. Bu özel gün, sadece bir meclisin kuruluş yıldönümü değil, aynı zamanda Türk milletinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin anısını taze tutma zamanıdır.
TBMM, Kurtuluş Savaşı döneminde, Türk ulusunun kendi kaderini tayin hakkını kullanarak bağımsızlık mücadelesini organize etmek amacıyla kurulmuştur. Meclis, o dönemdeki olağanüstü şartlar altında, çeşitli sorunlara çözüm üretme ve milletin iradesini yansıtma misyonunu üstlenmiştir. Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini yürüten TBMM, meclisin oluşmasından kısa bir süre sonra, hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu belirten çeşitli yasalar çıkarmıştır. Lefkoşa, Yunan Frontu, Sovyetler Birliği ile olan ilişkiler ve Batı’nın tutumları gibi birçok meseleyi gündeme getirmiştir. Bu süreç, TBMM’nin sadece bir yasama organı değil, aynı zamanda bir ulusun varoluş mücadelesinin merkezine oturduğunu göstermektedir.
Meclisin ilk başkanlığını Gazi Mustafa Kemal Atatürk üstlenmiştir. Atatürk'ün liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmış ve 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilmiştir. TBMM, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni yönetim biçiminin ve demokratik sistemin yapı taşlarını oluşturma görevini de üstlenmiştir. Geçen 105 yılda TBMM, farklı siyasi dönemlerden geçmiş, yasama faaliyetleriyle ülkenin yönünü belirlemiştir. Bu süreç zarfında, toplumsal ve ulusal meselelere dair alınan kararlar, Türkiye’nin bugünkü yüzünü şekillendiren önemli adımlar olmuştur.
Günümüzde TBMM, yalnızca yasama faaliyeti yürütmekle kalmayıp, aynı zamanda halkın temsilcisi olma misyonunu da sürdürmektedir. Türkiye’nin demokratik yapısını güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve vatandaşların haklarına sahip çıkmak amacıyla çalışan TBMM, vatandaşların sesi olmaya devam etmektedir. Özellikle yerel ve uluslararası meselelerde aktif rol oynaması, meclisin etkisini artırmakta ve Türkiye’nin uluslararası arenada daha görünür olmasını sağlamaktadır.
TBMM, demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olmaya devam ederken, sosyal medyanın ve dijital platformların etkisiyle iletişim yöntemlerini de güncellemekte ve toplumla olan bağını güçlendirmeye çalışmaktadır. Zaman zaman tartışmalı konuların gündeme gelmesi, TBMM'nin dinamik bir yapıda olduğunu da göstermektedir. Her seçim dönemi ile birlikte yenilenen yüzler, farklı seslerin ve ideolojilerin mecliste temsil edilmesine olanak tanımaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi 105 yıllık tarihi boyunca, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin en önemli simgelerinden biri olmuştur. Bugün, yalnızca bir yasama organı değil, aynı zamanda bir ulusun iradesinin en sağlam temsilcisi olarak varlığını sürdürmektedir. TBMM, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türkiye’nin demokratik değerlerini korumak için kritik bir rol oynamaya devam edecektir.
Bu yıl TBMM’nin 105. yılı vesilesiyle, milletvekillerimizin attığı her adımın ve aldığı her kararın, demokratik hayatımızda ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Geçmişimizin kuşandığı kıymeti, geleceğimize taşımak için TBMM'nin değerini bilmek ve bu kuruma sahip çıkmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. TBMM’nin 105. yılı en iyi şekilde kutlansın ve daha nice yıllar demokrasi şehitleri anısına hizmet versin.