Gün ağardığında Seferihisar, doğal felaketin yaralarının açıldığı bir manzarayla karşılaştı. Eylül ayının son günlerinde meydana gelen büyük deprem, yerleşim yerlerinde büyük hasarlara yol açarak, hem maddi hem de manevi olarak vatandaşların yaralarını sarmak için acil çözümler gerektiriyor. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, hızlı bir şekilde harekete geçirerek, kurtarma ve yardım çalışmalarına devam ettiklerini duyurdular.
Seferihisar'da gerçekleşen depremin ardından, ilk müdahaleler hızlı bir şekilde yapıldı. Arama kurtarma ekipleri, ilk günün sabahında bölgede otomatik olarak devreye girerek, yıkılan binaların çevresinde canlı bulunma ihtimali olan bireyleri tespit etmeye yönelik çalışmalara başladılar. Arazilerin çeşitli yerlerinden toplanan kısa dalga frekanslarıyla, üst üste yıkılmış binaların altında kalan vatandaşların bireysel ulaşım yolları test edildi. Felaketin boyutları gün ışığına çıktıkça, yaşamını yitiren ve yaralananların sayısı da artış göstermekteydi. Toplumun her kesiminden gelen destek ve özveri ile birlikte, umut dolu anlar da yaşanmaya başlandı.
Seferihisar'da hayata tutunmaya çalışan aileler, yerel yönetimlerin ve fonksiyonel sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle yeniden bir araya gelme çabası içindeler. Yardım kampanyaları sosyal medya üzerinden hızla yayılarak, evlerine dönebilme veya temizlik malzemelerine erişim sağlayabilmeleri için gereken tüm adımlar hızla atılmaya çalışılıyor. Gönüllü gruplar ise, ihtiyaç sahibi aileler için gıda, giysi, temizlik malzemesi bağışı yapılarak, temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik destek hizmeti sundular. Gözlemlenen dayanışma ve birlikte hareket etme ruhu, felaketin ardından birleşen bir toplumu müjdeleyen unsurlardan biri oldu.
Özellikle, Seferihisar'daki okullarda yapılan etkinlikler sayesinde toplumsal bilincin artırılması ve gerektiğinde yardıma koşabilecek insanların toplanması amaçlanıyor. Şehirdeki pek çok mağaza ve iş yeri, camlar ve kapılarda bulunan zararları onarmak adına kapılarını kapalı tutarken, dayanışmanın en güzel örneklerine imza atmaya devam ediyorlar. Hayatta kalmayı başaranlar, birbirleriyle paylaştıkları acılara ortak olarak derin bir dayanışma duygusu oluşturdu.
Felaket sonrasında yaraların sarılması ve yeniden yapılanma süreci konusunda en güncel bilgilerin yerel yönetim ve afet koordinasyon merkezinden sürekli olarak paylaşıldığı bilinirken, evlerini kaybedenlerin sosyal yardımlara ve devlet desteklerine başvurması gerektiği hatırlatıldı. Gerekli önlemlerin alınarak, güvenli alanlar oluşturulması için risk analizi yapılmakta ve yeni güvenli konut projeleri gündemde tutulmakta. Seferihisar halkının kolektif gücü, yaşanan acının yanında umut verici bir ışık olarak öne çıkmakta.
Kısa sürede toparlanma sürecine girmek için hangi adımlar atılacak, bunlar merakla beklenirken, yaraların sarılması için yapılacaklar listesinin bir parçası olarak, sadece fiziksel değil, psikolojik destek de sağlanmakta. Uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları, felaketin ruhsal etkileriyle başa çıkmak için seferberlik niteliğinde çalışmalar yürütmekte. Çocuklardan yaşlılara kadar tüm yaş gruplarına yönelik destek programları hazırlanarak, stres ve travma sonrası rehabilitasyon desteği verilmektedir.
Seferihisar halkı, dayanışma ruhuyla felaketin ardından yeniden doğmayı ve yıkılan hayatları yeniden inşa etmeyi hedefliyor. Herkesin desteği sayesinde, yaralar zamanla sarılacak ve Seferihisar, daha güçlü bir şekilde hayata devam edebilecek. Yaşanan bu zor günlerin ardından umut ışığının hiç sönmeyeceği inancı, bu sürecin en önemli unsurlarından biri oluyor.
Nihayetinde, Seferihisar’ın yaşadığı bu olağanüstü durum, sadece bir felaketten çok daha fazlası. Birlikte hareket etme, dayanışma ve toplumsal bağların ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Sürecin başından beri destek veren herkese teşekkür edilerek, birbirimizi anlama çabalarının, bu zor zamanları aşmamızın en temel yolu olduğu unutulmamalıdır. Seferihisar’da bir gün yeniden yaşamak ve hayat bulmak ise hepimizin en büyük dileği olacaktır.