FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in mezarının güvenlik sebebiyle camlarla çevrilmesi, terör örgütü içinde yeni bir tartışma yaratmış durumda. Gülen’in ölümünden sonra ortaya çıkan miras ve vasiyet belirsizliği, örgüt içinde derin bir kriz yarattı. Herkesin merakla beklediği bu gelişmeler, FETÖ’nün iç yapısı ve hayatta kalan üyelerinin geleceği açısından büyük bir öneme sahip.
Fetullah Gülen, yıllarca süren bir kaçaklık dönemi sonrası, geçtiğimiz yıl hayatını kaybetmişti. 2008'den beri ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Gülen'in mezarı, Türkiye'de FETÖ’nün sembolik bir figürü olarak önemli bir yer tutuyor. Gülen’in vefatının ardından, mezarının bulunduğu alanın çevresine alınan güvenlik önlemleri, devlete olan karşıt görüşlerin simgesi haline geldi. Güvenlik güçleri, mezarın çevresini cam bloklarla kaplayarak, olası vandalizmi engellemeyi hedefliyor. Bu durum, mezar alanında toplanan destekçiler için de yeni bir psikolojik sınır oluşturuyor.
Gülen'in geçtiğimiz yıl ölümü ile birlikte örgüt içinde ortaya çıkan miras ve vasiyet sorunları ise çok daha karmaşık görüntüler sergiliyor. Liderlik konumundaki çeşitli isimler, Gülen’in kendi ideolojisini ve mirasını sürdürme iddiasıyla çatışmaya düştüler. Miras paylaşımında yaşanan belirsizlik, örgüt içindeki hiyerarşiyi de normalleştiremedi. Bazı taraftarlar, Gülen'in eserleri ve teach’leri üzerindeki hak iddia ederken, diğerleri bunların tamamen birer ideolojik miras olduğunu savunuyor.
FETÖ üyeleri arasında giderek artan bu tartışmalar, Gülen’in sağlığında bile var olan iktidar kavgasını daha da derinleştirmiş görünüyor. Üyelerin bazıları, Gülen’in yazılı vasiyeti olmaksızın iptidai bir şekilde çeşitli yetkileri kullanmaya ve kendi görüşlerini savunmaya çalışıyor. Bu tür çatışmalar, hem yerel hem de uluslararası düzeyde dikkatleri FETÖ’ya yönelik daha fazla çekmiş durumda.
Bazı takipçiler, liderleri olarak gördükleri kişilerin bu mirası nasıl yönetecekleri konusunda endişe hissediyor. Yeni liderlik yapısının nasıl belirleneceği ve bu yapı içinde kimlerin yer alacağı, terör örgütünün geleceği açısından belirleyici bir unsur haline geldi. FETÖ’nün iç dinamiklerinde meydana gelen bu değişimler, aynı zamanda örgütle bağlantılı kişilerin ve kaynakların da etkilenmesi anlamına geliyor. FETÖ’nün ideolojisini sürdürebilmek adına sürdürülebilir bir yapı oluşturma çabaları, reformist bir yaklaşımla nasıl sonuçlanacak, henüz bilinmiyor.
Sonuç olarak, Fetullah Gülen’in mezarına alınan güvenlik önlemleri, örgüt içinde yaşanan miras ve vasiyet tartışmaları ile birleşince, FETÖ’nün geleceği hakkında soru işaretleri oluşturuyor. İnternette ve sosyal medyada gün geçtikçe büyüyen tartışmalar, örgüt içindeki krizlerin daha da derinleşmesine neden olabilir. Uzun vadede, bu karışıklıkların FETÖ’nün dünya genelindeki gösterimlerinde nasıl yansıyacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.