Özellikle toplumsal cinsiyet temelli şiddetin artış gösterdiği günümüzde, sokak ortasında yaşanan bir olay ülke gündemine bomba gibi düştü. Adana'da meydana gelen olayda, bir adamın eşiyle yaşadığı tartışma sonrasında bıçakla saldırması, hem çevredekilerin hem de güvenlik güçlerinin dikkatini çekti. Olayın detayları gün yüzüne çıktıkça, şiddetin araştırılması ve önlenmesi konusundaki eleştirileri yeniden alevlendirdi. Ancak, sanığın meydana gelen olay sonrasında pişmanlık duyması ve mahkemenin bu durumu göz önünde bulundurması, ceza indirimine gitmesine sebep oldu. Bu durum, hukukun ve adaletin işleyişini sorgulayan birçok insanın tepkisini topladı. İşte olayın detayları:
Olay, Adana’nın işlek bir caddesinde meydana geldi. 35 yaşındaki Ali K., eşi 32 yaşındaki Fatma K. ile orta yerde tartışmaya başladı. İlgililerin ifadesine göre, çiftin tartışması kısa sürede alevlenerek fiziksel bir kavgaya dönüştü. Ali K., kızgın bir şekilde belinden çıkardığı bıçakla eşinin gövdesine birkaç kez saldırdı. Çevredeki vatandaşların müdahale çabalarına rağmen, olayın vahşeti karşısında kimse duruma el koyamadı. Kadın bir anda yere yığılırken, çevredeki insanlar durumu hemen 112 Acil Servis'e bildirdi. Fatma K., saldırının ardından hastaneye kaldırıldı, ancak durumu kritik olarak değerlendirildi.
Olayın ardından polis ekipleri hızla bölgeye intikal ederek Ali K.'yı gözaltına aldı. İfadesinde, ‘O an kendimi kaybettim, pişmanım’ şeklindeki sözleri, onun içindeki çatışmanın temel sebebi olarak kayıtlara geçti. Kısa süre içinde savcılığa sevk edilen Adam, burada da pişmanlığını ifade etti. Ailesinin yaşadığı maddi sıkıntılara dikkat çeken Ali K., mahkeme sürecinin de kendisi ve ailesi üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirdi.
Ali K., mahkeme sürecinde kullandığı savunma stratejisiyle dikkat çekti. Pişmanlık ifadesi, mahkeme heyeti tarafından dikkate alındı ve sanığın cezasında indirim uygulanmasına karar verildi. Hem savcı hem de sanık avukatının katıldığı duruşmada, Ali K.’nın ‘O an kendimi kaybettim’ şeklindeki sözleri, mahkeme heyeti tarafından pişmanlık olarak değerlendirildi. Ayrıca, daha önce sabıkasız olması ve olayın kaza sonucu olmadığı iddiasıyla sanığın avukatı, cezanın en alt sınırdan verilmesi konusunda savunma yaptı. Ali K.'ya toplamda 5 yıl hapis cezası verilirken, iyi hal indirimi ile bu ceza 3 yıla düşürüldü.
Bu durum, hukuk camiasında ve toplumda büyük yankı uyandırdı. Olay yerinde bulunan birçok kişi, mahkemenin kararını ve Ali K.’nın pişmanlık duymasını adaletin bir yansıması olarak değil, aksine bir açık kapı olarak algıladı. Özellikle kadın hakları savunucuları, bu tür indirimlerin şiddeti normalleştirdiğini ve gelecekte benzer olayların artmasına zemin hazırlayabileceğini savundu. Adalet Bakanlığı'nın bu tür davalarda daha dikkatli olunması gerektiği, toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi için gerekli yasaların çıkartılması gerektiği yönündeki açıklamaları, gündemden düşmeyecek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Adana’da yaşanan bu olay sadece bir bıçaklama vakası olarak kalmayacak; aynı zamanda cinsiyet temelli şiddetle mücadelede duyarlılığın artmasına vesile olabilecektir. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, kadınların karşılaştığı şiddetin önlenmesi adına bir uyanışın belirtisi olabilir. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için hukukun ve bizlerin üzerindeki sorumluluk giderek artıyor.