Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen bir olay, asansörde mahsur kalan 24 yaşındaki Beren’in hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Beren’in ölümünden sorumlu tutulan kişiler hakkında istenen cezalar açıklandı. Olayın detayları ve davada yaşanan gelişmeler, kamuoyunda geniş yankı bulurken, birçok kişi adaletin tecelli etmesini bekliyor.
13 Ekim 2023 tarihinde İstanbul'da bulunan bir apartmanda, Beren, yalnız olduğu sırada asansörde mahsur kaldı. Asansör arızalandıktan sonra, genç kadın bulunduğu yerden dışarı çıkamadı. Arkadaşları ve aile üyeleri tarafından uzun süre haber alınamayan Beren, bir süre sonra ekipler tarafından asansörden çıkarıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen genç kadın hayatını kaybetti. Hastane raporlarına göre Beren’in ölümü asansörde uzun süre mahsur kalmasına bağlı olarak gerçekleşti. Bu durum, asansörlerin bakımına yönelik soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Olayın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma süreci, herkesin dikkatini üzerine çekti. Yapılan incelemelerde, asansörün bakımlarının düzgün yapılmadığı ve güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu belirlendi. Bu durum, Beren’in ölümünde görev ihmalinin olduğu gerekçesiyle sanıklar üzerinde soruşturma başlatılmasına neden oldu. Olayın sorumluları arasında asansör bakımından sorumlu şirketin yetkilileri ve apartman yöneticisi yer alıyor. Savcılık, bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyen sanıklar hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Bu olay, asansör güvenliği konusunu yeniden gündeme getirirken, toplumsal bir infiale yol açtı. Birçok kişi, benzer durumların yaşanmaması içinuyuşturucu sesi şikayetlerinde bulunarak, güvenlik standartlarının yükseltilmesi gerektiğini savunuyor. Aileler, güvenli olmayan binalarda ve asansörlerde yaşama hakkının ihlal edildiğini ifade ederek, hukuki süreçte aktif rol almaya başladı.
Bu tür olayların önüne geçebilmek adına, asansörlerin düzenli bakımlarının yapılması ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, asansörlerin periyodik bakımlarının denetim altına alınması gerektiğinin altını çizerken, toplumun da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, asansör kazalarının önlenmesi için yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Beren’in ailesi, genç kadının hayatını kaybetmesinin ardında yatan nedenlerin ortaya çıkartılmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyor. Aile, davanın takipçisi olacaklarını belirtirken, aynı zamanda yargı sürecinin hızlandırılmasını istiyor. Sosyal medya üzerinde de olaya yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. Birçok insan, benzer olayların yaşanmaması için toplumsal bir bilinç oluşturulması gerektiğine inanıyor.
Öte yandan, olayla ilgili yapılan yorumların, soruşturma sürecine etki etmemesi gerektiği vurgulanıyor. Yargının bağımsızlığına olan inanç, kamuoyunda da güçlü şekilde hissediliyor. Beren'in acı kaybı, birçok insanı derinden etkilerken, güvenlik standartlarının gözden geçirilip tekrar gözden geçirilmesi çağrısı yapılıyor. Yaşanan bu trajedinin ardından, asansör güvenliğine dair yeni düzenlemelerin hayati öneme sahip olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Beren’in hayatını kaybetmesi, yalnızca bir aileyi değil, toplumu da derinden sarsan bir trajedi olarak kayıtlara geçti. Mahkemede verilecek kararların, hem Beren’in ailesi hem de toplumsal güvenliğin sağlanması açısından büyük bir öneme sahip olduğu biliniyor. Kamuoyu, adaletin yerini bulmasını ve sorumluların gerekli cezaya çarptırılmasını bekliyor.
Şimdi tüm gözler, duruşma gününde verilecek kararlara çevrilmiş durumda. Dava süreci, toplumun bu konuya ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha gözler önüne sererken, Beren gibi gençlerin hayatlarının daha güvenli bir ortamda sürdürülmesi gerektiği gerçeği bir kez daha hatırlatıyor. Yaşanan bu acı olayın ardından, Türkiye’de asansör güvenliği konusunun çok daha ciddiyetle ele alınması gerektiği tartışmasızdır.